Kiddy PrintKiddy Print
Kiddy PrintKiddy PrintKiddy PrintKiddy PrintKiddy Print

Normal Kaygı ve Kaygı Bozukluğu Arasındaki Fark Nedir?

Ebeveyn olarak, çocuğunuzun kaygı yaşadığını farkettiğinizde neyin "normal" neyin ise bir sorunun işareti olduğunuanlamak bazen zor olabilir. Aslında her çocuk, hayatının farklı dönemlerindekaygı hissedebilir. Bu, hayatın doğal bir parçasıdır ve yeni deneyimlerlekarşılaşan çocukların hissettiği bir duygudur. Ancak bazı durumlarda bu kaygıdaha şiddetli hale gelir ve çocuğun günlük yaşamını etkileyebilir. Bu noktadakaygı bozukluğundan söz etmek mümkündür.

Peki, normal kaygı ile kaygı bozukluğu arasındaki farklarneler? Aşağıda bu iki durumu ayırt etmenize yardımcı olabilecek temelfarklılıkları bulabilirsiniz.

1. Kaygının Başlama Zamanı ve Şiddeti

Normal kaygı hayatın farklı evrelerinde, örneğinokulda bir sınavdan önce, yeni bir ortama girildiğinde ya da sosyal biretkinlikte yaşanabilir. Bu kaygı genellikle geçici olur ve belirli birtetikleyiciye bağlıdır.

Kaygı bozukluğu ise genellikle çocukluk ya daergenlik döneminde, aniden ortaya çıkar ve beklenmedik şekilde kötüleşebilir.Kaygı bozukluğu yaşayan çocuklar, günlük hayatın sıradan olaylarına karşı bileaşırı tepkiler verebilirler. Örneğin, okula gitmek ya da arkadaşlarıyla vakitgeçirmek gibi durumlar bile onlar için büyük bir kaygı kaynağı olabilir.

2. Günlük Aktivitelerle Baş Etme

Normal kaygıya sahip çocuklar, sosyal etkinlikler,oyunlar ya da okul aktiviteleri gibi yaşlarına uygun faaliyetlerle genelliklebaşa çıkabilirler. Kaygı bir süre sonra kendiliğinden geçer ve çocuk normalhayatına devam edebilir.

Ancak kaygı bozukluğu olan çocuklar, bu tür normaletkinliklerde ciddi zorluklar yaşayabilirler. Okula gitmek, arkadaş edinmek,aile üyeleriyle dışarı çıkmak ya da sosyal aktivitelere katılmak onlar için çokzorlayıcı hale gelir. Bu tür kaygılar bazen ebeveynler için şaşırtıcı olabilirçünkü çocuğunuzun büyük kaygı yaşadığı tetikleyiciler genellikle sıradanolaylardır.

3. Fiziksel Belirtiler

Çocuğunuzun kaygısı sadece duygusal düzeyde kalmayabilir, kaygıbozukluğu fiziksel belirtilerle de kendini gösterebilir. Bu belirtiler arasında:

  • Karın ağrısı,
  • Baş ağrısı,
  • Nefes  darlığı,
  • Göğüs  ağrısı,
  • Boğulma korkusu,
  • Bulantı veya kusma gibi şikayetler bulunabilir.

Bazı çocuklar, kendi sağlıkları hakkında aşırı endişeduyabilir ve bedenlerindeki en küçük duyuma bile fazla dikkat edebilirler. Budurum, gereksiz yere doktora başvurmalarına veya sık sık hastaymış gibigörünmelerine yol açabilir.

4. Kaygının Sürekliliği ve Süresi

Normal kaygı geçici olma eğilimindeyken, kaygı bozukluğusürekli ve uzun süreli bir problem haline gelebilir. Çocuğunuzun işlevselliğiniciddi şekilde etkiler. Çocuğunuz uzun bir süre boyunca aynı kaygıyı yaşıyorsaya da belirtileri aniden kötüleşiyorsa, bu durum kaygı bozukluğunun bir işaretiolabilir.

Kiddy Print
Her çocuk, doğru destekle parlayabilir.
Her çocuk, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine taşır.
Öğrenme, sevgi ve destekle güçlenir.
Her çocuk özeldir. Disleksi bir engel değil, farklı bir öğrenme yoludur
Sağlıklı seçimler, mutlu bir gelecek yaratır.
Sabır ve sevgiyle her zorluk aşılır.
Çocuk istismarı bir insanlık suçudur!
Her adım, büyümenin bir parçasıdır.
Anlamak, iyileşmenin ilk adımıdır.
Doğru zamanda atılan bir adım, hayatları değiştirir.
Her yolculuk doğru bir başlangıçla başlar.
Çocukların tuvalet eğitimini tabusuz bir şekilde öğrenmesi için rahat bir ortam yaratın. Her çocuğun hızı farklıdır.
Ebeveynlikte otoriter, demokratik veya izin verici yaklaşımlar arasındaki farkları anlamak, doğru dengeyi kurmaya yardımcı olur.
Çocuklar kendileriyle ilgili olumsuz bir "iç ses" geliştirebilirler ve bu ses, onların özgüvenini baltalayabilir.
Sadece “Yap bunu!” demekten öte, onlara “Bunu neden yapman gerektiğini birlikte keşfedelim” demeli.
Bu bıkmışlık hissi sizi kötü bir ebeveyn yapmaz, sadece insan olduğunuzu hatırlatır. Yani, nefes almanız gerekiyorsa, bir suç işlemiş gibi hissetmeyin.
Ekran süresini sınırlandırmak ve kaliteli içerik seçmek, çocukların sağlıklı gelişimi için gereklidir. Örnek olmak önemlidir.
Çocuklara interneti doğru kullanmayı öğretmek, onları bilinçli ve sorumlu bireyler yapar. Yasak yerine rehberlik önemlidir.
Sevgiyle belirlenen sınırlar, çocukların özgüvenini artırır ve sağlıklı bireyler olmalarını destekler.
Ebeveyn öfkesi, bilinçli farkındalık ve duraklama stratejileri ile kontrol altına alınabilir. Kendinizi affedin ve ilerleyin.
Çocukların yalan söylemesinin ardında genellikle bir öğrenme süreci ve gelişimsel nedenler yatar.
Güç, kontrol ya da çatışma temalarının oyunlarda öne çıktığını fark ettiğinizde, yargılamaktan kaçınıp, bu süreçlere açıklıkla yaklaşmak oldukça önemlidir.
Çocuklar bir noktada büyüyüp cezaları umursamayacak hale gelirler!
Unuymayın bütün duygular normaldir, önemli olan bu duygularla nasıl başa çıktığınızdır.
Anne, çok çirkinim," gibi cümleler, ebeveynlerin sıklıkla karşılaştığı durumlardan biridir.
Çocukların yaşadıkları sosyal zorlukları ve duygusal iniş çıkışları paylaşmaya ihtiyaçları vardır. Ebeveyn olarak ilk görevimiz, onları yargılamadan dinleyebileceğimiz bir alan sunmak.
Açık uçlu oyuncakların belirli bir bitiş noktası yoktur. Bu yüzden çocuklar bu oyuncaklarla yaratıcılıklarını ve problem çözme becerilerini geliştirebilirler.
Eğer bir çocuk öfke nöbeti geçirirse, genellikle birisi görev taleplerini değiştirir, işi kolaylaştırır veya minimum uyum sağlamalarına razı olur. Bu da çocuğun bu davranışı tekrarlamasına yol açar.
Patlama sırasında çocuklar kontrolü kaybedebilirler, bu yüzden o an yapılacak fazla bir şey yoktur. Patlama geçtiğinde, kısa ve net cümlelerle durumu yönetin.
Son verilere göre, otizm spektrum bozukluğunun (OSB) ortalama tanı yaşı 5 veya 6 civarındadır, ancak 12 aylık kadar küçük çocuklarda bile tanı konulabilir.
alnız olmadığınızı unutmayın. Birçok genç, benzer kaygı bozukluklarıyla mücadele ediyor. Nasıl hissettiğinizi birine anlatmak cesaret gerektirebilir, ancak bu engeli aştığınızda sizi dinlemek ve destek olmak isteyen insanlar olacaktır.
Instagram, Facebook ve benzeri platformlarda en çok zaman geçiren gençlerin, en az zaman geçirenlere göre %13 ila %66 daha yüksek oranda depresyon yaşıyor.
Doğru stratejilerle sınıf ortamını daha verimli hale getirebilir ve çocuğunuzun potansiyelini en üst düzeye çıkarmasına yardımcı olabilirsiniz
DEHB'li çocuklar genellikle yaratıcı, mükemmel problem çözücüler ve sıradışı düşünen bireylerdir.
"Öfke nöbetleri ve krizler, tıpkı ateş gibi, birçok farklı problemden kaynaklanabilir ve onları durdurmak için neyin tetiklediğini anlamamız gerekir."
Çocuklar düzenli olarak duygusal patlamalar yaşıyorsa, ilk adım, çocuğunuzun davranışını tetikleyen şeyleri anlamaktır.
Dağınık yazı tembellik işareti olarak görebileceğini unutmayın. Ancak genellikle durum böyle değildir.
"Onun tek annesi/babası sizsiniz". O değil, "biz" değişirsek; çocuklarımızın da gelişip büyüyebileceği sağlıklı bir alan yaratabiliriz.
"Psikiyatrik bir durum yok ya, biz psikoloğa gittik." Bu, duyduğumuz en yaygın yanlışlardan biri. Görmezden gelmek sadece sorunu büyütür.
"Zorlandığını gördüğünüzde" önyargılarınızı ve korkularınızı bir yana bırakın. Psikolojik destek almasını sağlayın.
Davranım bozukluğu, çocukların kasıtlı zarar verme ve kuralları çiğneme gibi davranışlarla kendini gösterir ve duygusuz-empati yoksunu özellikler içerebilir.
Çocuklarda OKB, tekrar eden düşünceler (obsesyonlar) ve zorlayıcı davranışlarla (kompulsiyonlar) kendini gösterir, terapi ve bazen ilaç tedavisi ile yönetilebilir.
Karşıt olma-karşı gelme bozukluğu (KOKGB), çocukların otoriteye karşı sürekli olarak tartışma ve inatçılık sergilemesiyle kendini gösterir; tedavi için davranış terapisi önerilir.
Çocuk istismarı ve şiddet, çocukların fiziksel ve duygusal gelişimini olumsuz etkiler, ancak doğru destekle çocukların toparlanması mümkündür.
DEHB, çocukluk döneminde başlayan ve dikkat, hiperaktivite, dürtüsellik gibi zorluklarla kendini gösteren bir bozukluktur, ancak doğru tedavi ile yönetilebilir
Disleksi, okuma ve yazmada zorluklara yol açan kalıcı bir durumdur, ancak doğru yöntemlerle bireylerin gelişimi desteklenebilir.
İfade edici dil bozukluğu, çocukların düşüncelerini anlatmada zorluk yaşadığı bir durumdur ve erken müdahale ile çözülebilir.
Çocuklarda depresyon ciddi bir sağlık sorunudur, erken teşhis ve tedavi ile hayat kalitesi artırılabilir, ancak toplumda bu konuda farkındalık yeterli değildir.
Normal kaygı, günlük yaşamın bir parçasıyken, kaygı bozukluğu daha yoğun ve sürekli bir problem olarak günlük hayatı etkiler.
"Otizm (ASD), sosyal iletişim ve davranışlarda zorluklara yol açan nörolojik bir bozukluktur. Erken teşhis ve doğru tedaviyle bireylerin bağımsız yaşam sürmeleri desteklenebilir."
"Çocuklarda uyku düzeni ve sağlıklı alışkanlıklar, gelişim için kritik önemdedir. Yaşa göre uyku süreleri ve sağlıklı uyku rutinleri ile çocukların uykusunu optimize edin."
"Zihinsel yetersizlik, bireyin bilişsel ve günlük yaşam becerilerinde zorluklar yaşadığı bir durumdur. Erken teşhis ve doğru destek, bireyin bağımsız bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir."
"Çocuklarda anksiyete belirtilerini nasıl fark edebileceğinizi ve evde, okulda nasıl yardımcı olabileceğinizi keşfedin. Stratejiler ve ipuçları ile çocuğunuzu destekleyin."

Dr. Ayşegül Tonyalı

Çocuk ve ergen psİkiatrİstİ

5. Kaçınma Davranışı

Kaygı bozukluğu olan çocuklar, kendilerinikaygılandıran durumlardan kaçınarak baş etmeye çalışırlar. Örneğin, okuldankaçmak isteyebilirler, sosyal etkinliklerden uzak dururlar ya da kendilerinirahat hissetmedikleri ortamlara girmemek için bahaneler üretirler. Bu kaçınmadavranışları, çocukların normal gelişimini ve sosyal hayatlarını olumsuzetkileyebilir.

Normal kaygıya sahip çocuklar ise kaygı vericidurumlarla yüzleşmeye daha meyillidir. Zorlansalar da bu durumlardan kaçınmakyerine, zamanla bu kaygıyla başa çıkmayı öğrenirler.

6. Normal ve Patolojik Kaygı Ayrımı

Bazen kaygı bozukluğu olan çocuklar, tıpkı normalkaygıya sahip çocuklar gibi endişeli davranışlar sergileyebilirler. Ancak kaygıbozukluğunu ayırt etmek için bir uzmanın semptom desenlerini incelemesiönemlidir. Eğer çocuğunuzun kaygısı, günlük hayatında büyük bir engeloluşturuyorsa ve işlevselliğini etkiliyorsa, bu kaygı bozukluğu olabilir.

Birçok ebeveyn, çocuklarının kaygı belirtilerini farkettiğinde onları korumak adına kaygı yaratan durumlardan kaçınmalarına yardımcıolabilir. Ancak uzun vadede bu tür bir kaçınma, çocuğunuzun kaygısını daha daartırabilir ve onun gelişimsel sorumluluklarla başa çıkmasını zorlaştırabilir.

Kaygı Bozukluğu Olan Çocuklar: Ne Yapmalı?

Ebeveyn olarak, çocuğunuzun yaşadığı kaygıyı anlamak bazenzorlayıcı olabilir. Eğer çocuğunuzun kaygısı, yaşına uygun etkinliklerekatılmasını engelliyor ve günlük hayatını etkiliyorsa, profesyonel yardımalmayı düşünebilirsiniz. Bir çocuk psikiyatri uzmanı ya da psikolog, kaygıbozukluğunu teşhis edebilir ve çocuğunuz için en uygun tedavi planınıhazırlayabilir.

Bu noktada unutulmaması gereken en önemli şey, kaygıbozukluğunun tedavi edilebilir bir durum olduğudur. Bilişsel davranışçı terapi,kaygı yönetimi becerileri ve gerekirse ilaç tedavisi ile çocukların kaygılarıkontrol altına alınabilir. Çocuğunuzun kaygısıyla baş etmesine yardımcıolabilecek birçok yöntem vardır, önemli olan bu süreçte sabırlı ve destekleyiciolmaktır.

Sonuç: Kaygı, Hayatın Bir Parçasıdır Ancak YardımGerekebilir

Normal kaygı, çocukların büyüme sürecinin bir parçasıdır.Yeni deneyimlerle karşılaştıklarında, sınavlar ya da sosyal etkinlikler gibidurumlarda kaygı yaşamaları beklenen bir durumdur. Ancak bu kaygı çocuğunuzunyaşam kalitesini düşürüyorsa, günlük aktiviteleri yapmasını zorlaştırıyorsa yada fiziksel belirtilerle kendini gösteriyorsa, bu durum kaygı bozukluğunaişaret edebilir.

Bu tür belirtileri fark ettiğinizde, hemen paniğekapılmayın. Unutmayın ki profesyonel yardım almak bu süreci çok daha kolay halegetirebilir. Kaygı bozuklukları tedavi edilebilir ve çocuğunuzun daha rahat biryaşam sürmesine yardımcı olabilirsiniz.