Gençleri Motive Etmede Anahtar: Mentör Zihniyeti Nedir ve Nasıl Benimsenir?
Gençleri anlamak, onları motive etmek ve yönlendirmek zaman zaman gerçek bir meydan okuma gibi görünebilir. Ancak, onları başarıya taşımak için bir anahtar var: Mentör zihniyeti. Bu yaklaşım, gençlere yalnızca hedefler koymayı değil, aynı zamanda o hedeflere ulaşmaları için gereken rehberliği ve desteği sağlamayı da içerir. Üstelik, sadece “Yap bunu!” demekten öte, onlara “Bunu neden yapman gerektiğini birlikte keşfedelim” deme fırsatı sunar.
Mentör Zihniyeti Nedir?
Mentör zihniyeti, gençlerin özerklik geliştirmesini desteklerken yüksek standartlar koymayı başaran bir yaklaşımdır. Bir anlamda, gençlerin karşısına ufak tefek dağlar çıkarıp, onları bu dağları tırmanmaya teşvik eder, ama aynı zamanda yanlarında bir dağ rehberi olarak durur.
Bu yaklaşım, iki yaygın ama sorunlu yönteme karşı bir denge kurar:
• Uygulayıcı Zihniyeti: Sadece yüksek standartlar koyar ama destek sunmaz. “Başar ya da başar!” yaklaşımı gençleri yorar ve motivasyonu düşürür.
• Koruyucu Zihniyeti: Destek verir ama zorluk sunmaz. Gençleri koruma adına meydan okumaları onlardan uzak tutar. Bu da büyümelerini engeller.
Mentör zihniyeti ise bu iki uçtan kaçınarak şu dengeyi sağlar: “Ben sana inanıyorum, bu zorluğu aşabilirsin ve yanında olduğumu bil.”
Her çocuk, doğru destekle parlayabilir.
Her çocuk, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine taşır.
Öğrenme, sevgi ve destekle güçlenir.
Her çocuk özeldir. Disleksi bir engel değil, farklı bir öğrenme yoludur
Sağlıklı seçimler, mutlu bir gelecek yaratır.
Sabır ve sevgiyle her zorluk aşılır.
Çocuk istismarı bir insanlık suçudur!
Her adım, büyümenin bir parçasıdır.
Anlamak, iyileşmenin ilk adımıdır.
Doğru zamanda atılan bir adım, hayatları değiştirir.
Her yolculuk doğru bir başlangıçla başlar.
Çocukların tuvalet eğitimini tabusuz bir şekilde öğrenmesi için rahat bir ortam yaratın. Her çocuğun hızı farklıdır.
Ebeveynlikte otoriter, demokratik veya izin verici yaklaşımlar arasındaki farkları anlamak, doğru dengeyi kurmaya yardımcı olur.
Çocuklar kendileriyle ilgili olumsuz bir "iç ses" geliştirebilirler ve bu ses, onların özgüvenini baltalayabilir.
Sadece “Yap bunu!” demekten öte, onlara “Bunu neden yapman gerektiğini birlikte keşfedelim” demeli.
Bu bıkmışlık hissi sizi kötü bir ebeveyn yapmaz, sadece insan olduğunuzu hatırlatır. Yani, nefes almanız gerekiyorsa, bir suç işlemiş gibi hissetmeyin.
Ekran süresini sınırlandırmak ve kaliteli içerik seçmek, çocukların sağlıklı gelişimi için gereklidir. Örnek olmak önemlidir.
Çocuklara interneti doğru kullanmayı öğretmek, onları bilinçli ve sorumlu bireyler yapar. Yasak yerine rehberlik önemlidir.
Sevgiyle belirlenen sınırlar, çocukların özgüvenini artırır ve sağlıklı bireyler olmalarını destekler.
Ebeveyn öfkesi, bilinçli farkındalık ve duraklama stratejileri ile kontrol altına alınabilir. Kendinizi affedin ve ilerleyin.
Çocukların yalan söylemesinin ardında genellikle bir öğrenme süreci ve gelişimsel nedenler yatar.
Güç, kontrol ya da çatışma temalarının oyunlarda öne çıktığını fark ettiğinizde, yargılamaktan kaçınıp, bu süreçlere açıklıkla yaklaşmak oldukça önemlidir.
Çocuklar bir noktada büyüyüp cezaları umursamayacak hale gelirler!
Unuymayın bütün duygular normaldir, önemli olan bu duygularla nasıl başa çıktığınızdır.
Anne, çok çirkinim," gibi cümleler, ebeveynlerin sıklıkla karşılaştığı durumlardan biridir.
Çocukların yaşadıkları sosyal zorlukları ve duygusal iniş çıkışları paylaşmaya ihtiyaçları vardır. Ebeveyn olarak ilk görevimiz, onları yargılamadan dinleyebileceğimiz bir alan sunmak.
Açık uçlu oyuncakların belirli bir bitiş noktası yoktur. Bu yüzden çocuklar bu oyuncaklarla yaratıcılıklarını ve problem çözme becerilerini geliştirebilirler.
Eğer bir çocuk öfke nöbeti geçirirse, genellikle birisi görev taleplerini değiştirir, işi kolaylaştırır veya minimum uyum sağlamalarına razı olur. Bu da çocuğun bu davranışı tekrarlamasına yol açar.
Patlama sırasında çocuklar kontrolü kaybedebilirler, bu yüzden o an yapılacak fazla bir şey yoktur. Patlama geçtiğinde, kısa ve net cümlelerle durumu yönetin.
Son verilere göre, otizm spektrum bozukluğunun (OSB) ortalama tanı yaşı 5 veya 6 civarındadır, ancak 12 aylık kadar küçük çocuklarda bile tanı konulabilir.
alnız olmadığınızı unutmayın. Birçok genç, benzer kaygı bozukluklarıyla mücadele ediyor. Nasıl hissettiğinizi birine anlatmak cesaret gerektirebilir, ancak bu engeli aştığınızda sizi dinlemek ve destek olmak isteyen insanlar olacaktır.
Instagram, Facebook ve benzeri platformlarda en çok zaman geçiren gençlerin, en az zaman geçirenlere göre %13 ila %66 daha yüksek oranda depresyon yaşıyor.
Doğru stratejilerle sınıf ortamını daha verimli hale getirebilir ve çocuğunuzun potansiyelini en üst düzeye çıkarmasına yardımcı olabilirsiniz
DEHB'li çocuklar genellikle yaratıcı, mükemmel problem çözücüler ve sıradışı düşünen bireylerdir.
"Öfke nöbetleri ve krizler, tıpkı ateş gibi, birçok farklı problemden kaynaklanabilir ve onları durdurmak için neyin tetiklediğini anlamamız gerekir."
Çocuklar düzenli olarak duygusal patlamalar yaşıyorsa, ilk adım, çocuğunuzun davranışını tetikleyen şeyleri anlamaktır.
Dağınık yazı tembellik işareti olarak görebileceğini unutmayın. Ancak genellikle durum böyle değildir.
"Onun tek annesi/babası sizsiniz". O değil, "biz" değişirsek; çocuklarımızın da gelişip büyüyebileceği sağlıklı bir alan yaratabiliriz.
"Psikiyatrik bir durum yok ya, biz psikoloğa gittik." Bu, duyduğumuz en yaygın yanlışlardan biri. Görmezden gelmek sadece sorunu büyütür.
"Zorlandığını gördüğünüzde" önyargılarınızı ve korkularınızı bir yana bırakın. Psikolojik destek almasını sağlayın.
Davranım bozukluğu, çocukların kasıtlı zarar verme ve kuralları çiğneme gibi davranışlarla kendini gösterir ve duygusuz-empati yoksunu özellikler içerebilir.
Çocuklarda OKB, tekrar eden düşünceler (obsesyonlar) ve zorlayıcı davranışlarla (kompulsiyonlar) kendini gösterir, terapi ve bazen ilaç tedavisi ile yönetilebilir.
Karşıt olma-karşı gelme bozukluğu (KOKGB), çocukların otoriteye karşı sürekli olarak tartışma ve inatçılık sergilemesiyle kendini gösterir; tedavi için davranış terapisi önerilir.
Çocuk istismarı ve şiddet, çocukların fiziksel ve duygusal gelişimini olumsuz etkiler, ancak doğru destekle çocukların toparlanması mümkündür.
DEHB, çocukluk döneminde başlayan ve dikkat, hiperaktivite, dürtüsellik gibi zorluklarla kendini gösteren bir bozukluktur, ancak doğru tedavi ile yönetilebilir
Disleksi, okuma ve yazmada zorluklara yol açan kalıcı bir durumdur, ancak doğru yöntemlerle bireylerin gelişimi desteklenebilir.
İfade edici dil bozukluğu, çocukların düşüncelerini anlatmada zorluk yaşadığı bir durumdur ve erken müdahale ile çözülebilir.
Çocuklarda depresyon ciddi bir sağlık sorunudur, erken teşhis ve tedavi ile hayat kalitesi artırılabilir, ancak toplumda bu konuda farkındalık yeterli değildir.
Normal kaygı, günlük yaşamın bir parçasıyken, kaygı bozukluğu daha yoğun ve sürekli bir problem olarak günlük hayatı etkiler.
"Otizm (ASD), sosyal iletişim ve davranışlarda zorluklara yol açan nörolojik bir bozukluktur. Erken teşhis ve doğru tedaviyle bireylerin bağımsız yaşam sürmeleri desteklenebilir."
"Çocuklarda uyku düzeni ve sağlıklı alışkanlıklar, gelişim için kritik önemdedir. Yaşa göre uyku süreleri ve sağlıklı uyku rutinleri ile çocukların uykusunu optimize edin."
"Zihinsel yetersizlik, bireyin bilişsel ve günlük yaşam becerilerinde zorluklar yaşadığı bir durumdur. Erken teşhis ve doğru destek, bireyin bağımsız bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir."
"Çocuklarda anksiyete belirtilerini nasıl fark edebileceğinizi ve evde, okulda nasıl yardımcı olabileceğinizi keşfedin. Stratejiler ve ipuçları ile çocuğunuzu destekleyin."
Dr. Ayşegül Tonyalı
Çocuk ve ergen psİkiatrİstİ
Mentör Zihniyeti Nasıl Benimsenir?
Gençlerle etkili bir bağ kurmak için bu yaklaşıma geçiş yapabilirsiniz. İşte adım adım rehber:
1. İletişimde Özerkliği Destekleyin
Gençlere bir konu hakkında ne düşündüklerini sorun. Örneğin, "Sence bu durumda en iyi çözüm ne olabilir?" gibi sorularla onları kendi kararlarını almaya yönlendirin.
• Kaçının: “Bunu yapmak zorundasın” ya da “Benim dediğim gibi olacak” gibi kontrol edici ifadeler.
• Kullanın: “Bu yolu düşünmeyi ister misin?”, “Bunu yaparsan neler olabilir?” gibi özgürlük alanı tanıyan bir dil.
2. Değerlerle Bağlantı Kurun
Bir şeyi neden yapmaları gerektiğini onların önem verdiği değerlere bağlayın. Örneğin, bir genç arkadaş çevresine çok değer veriyorsa, "Bu beceriyi öğrenmek, arkadaşlarınla daha iyi işbirliği yapmana yardımcı olabilir," diyebilirsiniz.
3. Destek ve Kaynak Sağlayın
Gençlerin sadece “Ne yapmaları gerektiğini” söylemek yetmez, “Nasıl yapabileceklerini” göstermek de önemlidir. Örneğin:
• Ekstra kaynaklar bulun (bir kurs, kitap veya uzman önerisi).
• Zorluklar sırasında “Yardım istersen buradayım” diyerek onların yanında olduğunuzu hissettirin.
4. Duygusal Zekayı Geliştirin
Gençlere, stresin ve kaygının büyümenin doğal bir parçası olduğunu öğretin. Örneğin:
• "Bu biraz zor görünüyor olabilir ama bu duyguyu nasıl yönetebileceğimizi konuşabiliriz," diyebilirsiniz.
• Empati yapın: "Zorlanıyor gibi hissediyorsun, değil mi? Bu çok doğal."
5. Hatalardan Öğrenmelerine İzin Verin
Hatalar büyümenin en güçlü araçlarından biridir. Örneğin:
• Bir sınavda kötü bir sonuç aldıklarında, “Bu not seni tanımlamaz. Neyi farklı yapabileceğimizi düşünelim,” diyerek onlara ikinci bir şans verin.
• Hataları kişisel bir başarısızlık olarak görmelerine engel olun.
6. Açık Sorular Sorun ve Dinleyin
Sorun: “Bu konuda seni en çok ne zorladı?”
Sonrasında gerçekten dinleyin. Cevap verirken, “Hmm, anlıyorum, bu seni biraz kaygılandırmış gibi,” diyerek onların duygularını doğrulayın.
Bir Örnek Durum: Kararsız Genci Motive Etmek
Diyelim ki lise son sınıfta olan Ahmet, üniversite sınavına hazırlanmak konusunda kararsız. Mentör zihniyetiyle nasıl yaklaşabilirsiniz?
• Bilgi Sağlayın: "Bu çalışmayı yaparsan, ileride şu üniversiteye gitme şansın artabilir."
• Değerleriyle Bağlantı Kurun: “Bunu yaparak gelecekte daha fazla seçeneğin olabilir, özgürlüğün artar.”
• Destek Sunun: “Hangi konuda zorlandığını konuşalım. Beraber bir plan yapabiliriz.”
• Kararlarına Saygı Gösterin: “Sonuçta bu senin kararın, ama bunu düşünmene yardımcı olmak isterim.”
Bu yaklaşımla, Ahmet hem motivasyonunu artırabilir hem de alınan kararın sorumluluğunu hissetmeye başlayabilir.
Sonuç: Gençler Rehberliğinize İhtiyaç Duyar
Mentör zihniyeti, gençlerin potansiyellerini gerçekleştirmeleri için güçlü bir araçtır. Yüksek standartları yüksek destekle birleştirerek, onların zorluklarla başa çıkabilen, özgüvenli bireyler olmasına yardımcı olabilirsiniz.
Unutmayın, gençler size tamamen bağımlı olmak istemezler, ama rehberliğinizi de sonsuza kadar reddetmezler. Doğru yaklaşımı bulduğunuzda, onların başarısına en büyük katkıyı yapmış olursunuz. Ve kim bilir, belki bir gün onlardan şu sözleri duyarsınız: “Bunu başardım, ama senin desteğin olmasa yapamazdım.”