Kiddy PrintKiddy Print
Kiddy PrintKiddy PrintKiddy PrintKiddy PrintKiddy Print

Ebeveynlikten Bıkılır mı?

Hadi dürüst olalım, her ebeveynin aklından en az bir kere şu cümle geçmiştir: “Ben ne zaman mola yapacağım?” Çünkü kabul edelim, ebeveynlik hem fiziksel hem duygusal anlamda bitmek tükenmek bilmeyen bir mesai. Ama bu bıkmışlık hissi sizi kötü bir ebeveyn yapmaz, sadece insan olduğunuzu hatırlatır. Yani, nefes almanız gerekiyorsa, bir suç işlemiş gibi hissetmeyin. Çocuk büyütmek bir maraton. Ve biliyorsunuz ki, maratonda herkesin ara sıra su içip nefeslenmeye hakkı vardır.

Ebeveynlikte Yorgunluk: Zorunlu Paket mi Geliyor?

Ebeveynlik, hayatın size sunduğu o devasa kutulu hediyeler gibidir. Kutunun içinden sevgiler, kahkahalar ve minik ayak sesleri çıkarken, paketleme malzemesi olarak yorgunluk, uykusuzluk ve bir de “Bu çocuk neden susmuyor?” düşünceleri eklenmiş olur. Bu zorunlu paketle birlikte geliyor; iade seçeneği yok, ama teslim aldığınıza pişman olmazsınız.

Peki, bu yorgunluk neden kaçınılmaz? Çünkü ebeveynlik bitmek bilmeyen bir görevler listesinden ibaret. Sabah “Kahvaltıyı hazırla” diye başlar, akşam “Oyuncaklarını topla” ile biter. Bitmeyen bir enerjiye sahipmiş gibi görünen çocuklarınızın temposuna ayak uydurmak da cabası. Ama unutmayın, tükenmişlik hissi sizin kötü bir ebeveyn olduğunuzu değil, elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığınızı gösterir.

Kendinize Nazik Olun (Kahve de İçebilirsiniz)

Tükenmiş hissetmek, ebeveynlik yolculuğunun bir parçasıdır. Bu duygular sizi değil, yaşadığınız sürecin zorluğunu yansıtır. Kendinize şunu sık sık hatırlatın: “Elimden gelenin en iyisini yapıyorum ve bu yeterli.” Ama tabii, bu cümleyi bir fincan kahve eşliğinde söylerseniz daha etkili olur!

Ayrıca, mükemmel olmaya çalışmayı bırakın. Çocuğunuzun kıyafeti azıcık buruşuk mu? Kim fark eder ki? Zaten çocuklar dakikalar içinde o kıyafetlere yemek, boya ya da çamur eklemeyi başarıyor. Mükemmel ebeveynlik diye bir şey yoktur, yeterince iyi ebeveynlik vardır.

Kiddy Print
Her çocuk, doğru destekle parlayabilir.
Her çocuk, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine taşır.
Öğrenme, sevgi ve destekle güçlenir.
Her çocuk özeldir. Disleksi bir engel değil, farklı bir öğrenme yoludur
Sağlıklı seçimler, mutlu bir gelecek yaratır.
Sabır ve sevgiyle her zorluk aşılır.
Çocuk istismarı bir insanlık suçudur!
Her adım, büyümenin bir parçasıdır.
Anlamak, iyileşmenin ilk adımıdır.
Doğru zamanda atılan bir adım, hayatları değiştirir.
Her yolculuk doğru bir başlangıçla başlar.
Çocukların tuvalet eğitimini tabusuz bir şekilde öğrenmesi için rahat bir ortam yaratın. Her çocuğun hızı farklıdır.
Ebeveynlikte otoriter, demokratik veya izin verici yaklaşımlar arasındaki farkları anlamak, doğru dengeyi kurmaya yardımcı olur.
Çocuklar kendileriyle ilgili olumsuz bir "iç ses" geliştirebilirler ve bu ses, onların özgüvenini baltalayabilir.
Sadece “Yap bunu!” demekten öte, onlara “Bunu neden yapman gerektiğini birlikte keşfedelim” demeli.
Bu bıkmışlık hissi sizi kötü bir ebeveyn yapmaz, sadece insan olduğunuzu hatırlatır. Yani, nefes almanız gerekiyorsa, bir suç işlemiş gibi hissetmeyin.
Ekran süresini sınırlandırmak ve kaliteli içerik seçmek, çocukların sağlıklı gelişimi için gereklidir. Örnek olmak önemlidir.
Çocuklara interneti doğru kullanmayı öğretmek, onları bilinçli ve sorumlu bireyler yapar. Yasak yerine rehberlik önemlidir.
Sevgiyle belirlenen sınırlar, çocukların özgüvenini artırır ve sağlıklı bireyler olmalarını destekler.
Ebeveyn öfkesi, bilinçli farkındalık ve duraklama stratejileri ile kontrol altına alınabilir. Kendinizi affedin ve ilerleyin.
Çocukların yalan söylemesinin ardında genellikle bir öğrenme süreci ve gelişimsel nedenler yatar.
Güç, kontrol ya da çatışma temalarının oyunlarda öne çıktığını fark ettiğinizde, yargılamaktan kaçınıp, bu süreçlere açıklıkla yaklaşmak oldukça önemlidir.
Çocuklar bir noktada büyüyüp cezaları umursamayacak hale gelirler!
Unuymayın bütün duygular normaldir, önemli olan bu duygularla nasıl başa çıktığınızdır.
Anne, çok çirkinim," gibi cümleler, ebeveynlerin sıklıkla karşılaştığı durumlardan biridir.
Çocukların yaşadıkları sosyal zorlukları ve duygusal iniş çıkışları paylaşmaya ihtiyaçları vardır. Ebeveyn olarak ilk görevimiz, onları yargılamadan dinleyebileceğimiz bir alan sunmak.
Açık uçlu oyuncakların belirli bir bitiş noktası yoktur. Bu yüzden çocuklar bu oyuncaklarla yaratıcılıklarını ve problem çözme becerilerini geliştirebilirler.
Eğer bir çocuk öfke nöbeti geçirirse, genellikle birisi görev taleplerini değiştirir, işi kolaylaştırır veya minimum uyum sağlamalarına razı olur. Bu da çocuğun bu davranışı tekrarlamasına yol açar.
Patlama sırasında çocuklar kontrolü kaybedebilirler, bu yüzden o an yapılacak fazla bir şey yoktur. Patlama geçtiğinde, kısa ve net cümlelerle durumu yönetin.
Son verilere göre, otizm spektrum bozukluğunun (OSB) ortalama tanı yaşı 5 veya 6 civarındadır, ancak 12 aylık kadar küçük çocuklarda bile tanı konulabilir.
alnız olmadığınızı unutmayın. Birçok genç, benzer kaygı bozukluklarıyla mücadele ediyor. Nasıl hissettiğinizi birine anlatmak cesaret gerektirebilir, ancak bu engeli aştığınızda sizi dinlemek ve destek olmak isteyen insanlar olacaktır.
Instagram, Facebook ve benzeri platformlarda en çok zaman geçiren gençlerin, en az zaman geçirenlere göre %13 ila %66 daha yüksek oranda depresyon yaşıyor.
Doğru stratejilerle sınıf ortamını daha verimli hale getirebilir ve çocuğunuzun potansiyelini en üst düzeye çıkarmasına yardımcı olabilirsiniz
DEHB'li çocuklar genellikle yaratıcı, mükemmel problem çözücüler ve sıradışı düşünen bireylerdir.
"Öfke nöbetleri ve krizler, tıpkı ateş gibi, birçok farklı problemden kaynaklanabilir ve onları durdurmak için neyin tetiklediğini anlamamız gerekir."
Çocuklar düzenli olarak duygusal patlamalar yaşıyorsa, ilk adım, çocuğunuzun davranışını tetikleyen şeyleri anlamaktır.
Dağınık yazı tembellik işareti olarak görebileceğini unutmayın. Ancak genellikle durum böyle değildir.
"Onun tek annesi/babası sizsiniz". O değil, "biz" değişirsek; çocuklarımızın da gelişip büyüyebileceği sağlıklı bir alan yaratabiliriz.
"Psikiyatrik bir durum yok ya, biz psikoloğa gittik." Bu, duyduğumuz en yaygın yanlışlardan biri. Görmezden gelmek sadece sorunu büyütür.
"Zorlandığını gördüğünüzde" önyargılarınızı ve korkularınızı bir yana bırakın. Psikolojik destek almasını sağlayın.
Davranım bozukluğu, çocukların kasıtlı zarar verme ve kuralları çiğneme gibi davranışlarla kendini gösterir ve duygusuz-empati yoksunu özellikler içerebilir.
Çocuklarda OKB, tekrar eden düşünceler (obsesyonlar) ve zorlayıcı davranışlarla (kompulsiyonlar) kendini gösterir, terapi ve bazen ilaç tedavisi ile yönetilebilir.
Karşıt olma-karşı gelme bozukluğu (KOKGB), çocukların otoriteye karşı sürekli olarak tartışma ve inatçılık sergilemesiyle kendini gösterir; tedavi için davranış terapisi önerilir.
Çocuk istismarı ve şiddet, çocukların fiziksel ve duygusal gelişimini olumsuz etkiler, ancak doğru destekle çocukların toparlanması mümkündür.
DEHB, çocukluk döneminde başlayan ve dikkat, hiperaktivite, dürtüsellik gibi zorluklarla kendini gösteren bir bozukluktur, ancak doğru tedavi ile yönetilebilir
Disleksi, okuma ve yazmada zorluklara yol açan kalıcı bir durumdur, ancak doğru yöntemlerle bireylerin gelişimi desteklenebilir.
İfade edici dil bozukluğu, çocukların düşüncelerini anlatmada zorluk yaşadığı bir durumdur ve erken müdahale ile çözülebilir.
Çocuklarda depresyon ciddi bir sağlık sorunudur, erken teşhis ve tedavi ile hayat kalitesi artırılabilir, ancak toplumda bu konuda farkındalık yeterli değildir.
Normal kaygı, günlük yaşamın bir parçasıyken, kaygı bozukluğu daha yoğun ve sürekli bir problem olarak günlük hayatı etkiler.
"Otizm (ASD), sosyal iletişim ve davranışlarda zorluklara yol açan nörolojik bir bozukluktur. Erken teşhis ve doğru tedaviyle bireylerin bağımsız yaşam sürmeleri desteklenebilir."
"Çocuklarda uyku düzeni ve sağlıklı alışkanlıklar, gelişim için kritik önemdedir. Yaşa göre uyku süreleri ve sağlıklı uyku rutinleri ile çocukların uykusunu optimize edin."
"Zihinsel yetersizlik, bireyin bilişsel ve günlük yaşam becerilerinde zorluklar yaşadığı bir durumdur. Erken teşhis ve doğru destek, bireyin bağımsız bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir."
"Çocuklarda anksiyete belirtilerini nasıl fark edebileceğinizi ve evde, okulda nasıl yardımcı olabileceğinizi keşfedin. Stratejiler ve ipuçları ile çocuğunuzu destekleyin."

Dr. Ayşegül Tonyalı

Çocuk ve ergen psİkiatrİstİ

Küçük Mola Tüyoları

Kendinize biraz zaman ayırmak sadece hakkınız değil, ebeveynlik görevinizin bir parçası. Çünkü dolu bir bardağa su ekleyemezsiniz, değil mi? İşte birkaç “mini kaçış” önerisi:

• Banyo Molası: Çocuğunuz kapının altından “Anne/Baba orada mısın?” diye bağırsa bile, birkaç dakikalık duş sizi yeniler. Unutmayın, o kapı bir sınırdır, hatta belki de en sağlam olanı.

• Hayali İş Seyahati: Kendi odanıza çekilip bir fincan çayla baş başa kalmayı, “Ben şu an çok önemli bir iş görüşmesindeyim” bahanesiyle açıklayabilirsiniz. Telefonu elinize alın ve ekranınıza sevgiyle bakarken içten içe dinlenmenin tadını çıkarın.

• Mikro Eğlenceler: Çocuğunuz uyurken izlemek için kenara attığınız o kısa YouTube videolarını düşünün. Evet, o birkaç dakika size çok şey katabilir. (Eğer videoda yemek tarifi izliyorsanız, uygulamak zorunda da değilsiniz.)

Yorgunluk Anında Çocuğunuzla Açık Olun

Bazen çocuklar da sizin yorgun olduğunuzu bilmek ister. Onlara, “Bugün biraz yorgunum ama hâlâ seni çok seviyorum” gibi cümleler kurabilirsiniz. Hem böylece, çocuğunuz da duyguları ifade etmenin normal olduğunu öğrenir. Kim bilir, belki birkaç yıl sonra size, “Bugün biraz oyun oynamak istemiyorum, dinlenmek istiyorum,” diyebilir. Tabii bu, gerçekleşme ihtimali en düşük ebeveynlik hayallerinden biri… ama hayal kurmak bedava.

Sonuç: Zor Ama Gülümseten Bir Yolculuk

Ebeveynlik bazen sizi yorar, bazen üzer, ama çoğu zaman bir anda her şeyi unutturacak kadar güzel bir an yaşatır. Çocuğunuz “Seni seviyorum” dediğinde, tüm o uykusuz geceler ve gün boyu süren telaş yerini tarifsiz bir huzura bırakır.

Ama unutmayın, bu süreçte kendinizi de ihmal etmeyin. Bazen çocuğunuz kadar sizin de bir "of" deme hakkınız var. Ve bu, sizi değil, bu yolculuğun ne kadar özveri gerektirdiğini gösterir. Yani, kendinizi arada bir şımartın. Belki bir dilim kek, belki bir saatlik sessizlik… Hangisini seçerseniz seçin, buna değer.