Kiddy PrintKiddy Print
Kiddy PrintKiddy PrintKiddy PrintKiddy PrintKiddy Print

Çocuğumun Yardıma İhtiyacı Var mı?

Çocuğunuz zorlanıyorsa veya davranışları sizi endişelendiriyorsa, bir uzmana başvurmanız gerekip gerekmediğini bilmek zor olabilir. Peki, yardım almaya karar verirseniz, hangi tür profesyonel ve hangi tür tedavi çocuğunuz için en uygun olur? Bu rehberde, çocuğunuz için en iyi profesyoneli (veya ekibi) bulma ve duruma en uygun tedaviyi seçme adımlarında size yol göstereceğiz. Ayrıca, kaliteli bir bakım aldığınızdan emin olmak için nelere dikkat etmeniz gerektiği ve hangi soruları sormanız gerektiği konusunda ipuçları sunacağız.

Hepimiz çocuklarımız için endişeleniriz. Bazen endişelerimiz, onların sağlıklı bir şekilde gelişip gelişmediğiyle ilgilidir. (Artık konuşmaya başlaması gerekmez mi?) Ya da mutlu olup olmadıklarıyla—üzgün veya acı çekerken görmek istemeyiz. Ve bazen de bir çocuğun davranışları hem onun hem de tüm ailenin hayatını zorlaştırdığı için kaygılanırız.

Ebeveynliğin zorluklarından biri, bir endişenin harekete geçmeyi gerektirip gerektirmediğini bilmektir. Zorlanan bir çocuk için ne zaman yardım almalısınız? Unutmayın ki çocuklar çok çeşitli şekillerde gelişir ve büyürken (bazen sorunlu olsa da) tipik ve sağlıklı olan geniş bir davranış yelpazesi vardır. Bu yüzden aşırı tepki vermek istemezsiniz. Ancak endişelendiğiniz davranışlar, çocuğunuzun yaşına uygun şeyleri yapma yeteneğini ciddi şekilde engelliyorsa veya ailenizin rahat ve destekleyici bir ortam olmasını zorlaştırıyorsa, yardım almak önemlidir.

Kiddy Print
Her çocuk, doğru destekle parlayabilir.
Her çocuk, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine taşır.
Öğrenme, sevgi ve destekle güçlenir.
Her çocuk özeldir. Disleksi bir engel değil, farklı bir öğrenme yoludur
Sağlıklı seçimler, mutlu bir gelecek yaratır.
Sabır ve sevgiyle her zorluk aşılır.
Çocuk istismarı bir insanlık suçudur!
Her adım, büyümenin bir parçasıdır.
Anlamak, iyileşmenin ilk adımıdır.
Doğru zamanda atılan bir adım, hayatları değiştirir.
Her yolculuk doğru bir başlangıçla başlar.
Çocukların tuvalet eğitimini tabusuz bir şekilde öğrenmesi için rahat bir ortam yaratın. Her çocuğun hızı farklıdır.
Ebeveynlikte otoriter, demokratik veya izin verici yaklaşımlar arasındaki farkları anlamak, doğru dengeyi kurmaya yardımcı olur.
Çocuklar kendileriyle ilgili olumsuz bir "iç ses" geliştirebilirler ve bu ses, onların özgüvenini baltalayabilir.
Sadece “Yap bunu!” demekten öte, onlara “Bunu neden yapman gerektiğini birlikte keşfedelim” demeli.
Bu bıkmışlık hissi sizi kötü bir ebeveyn yapmaz, sadece insan olduğunuzu hatırlatır. Yani, nefes almanız gerekiyorsa, bir suç işlemiş gibi hissetmeyin.
Ekran süresini sınırlandırmak ve kaliteli içerik seçmek, çocukların sağlıklı gelişimi için gereklidir. Örnek olmak önemlidir.
Çocuklara interneti doğru kullanmayı öğretmek, onları bilinçli ve sorumlu bireyler yapar. Yasak yerine rehberlik önemlidir.
Sevgiyle belirlenen sınırlar, çocukların özgüvenini artırır ve sağlıklı bireyler olmalarını destekler.
Ebeveyn öfkesi, bilinçli farkındalık ve duraklama stratejileri ile kontrol altına alınabilir. Kendinizi affedin ve ilerleyin.
Çocukların yalan söylemesinin ardında genellikle bir öğrenme süreci ve gelişimsel nedenler yatar.
Güç, kontrol ya da çatışma temalarının oyunlarda öne çıktığını fark ettiğinizde, yargılamaktan kaçınıp, bu süreçlere açıklıkla yaklaşmak oldukça önemlidir.
Çocuklar bir noktada büyüyüp cezaları umursamayacak hale gelirler!
Unuymayın bütün duygular normaldir, önemli olan bu duygularla nasıl başa çıktığınızdır.
Anne, çok çirkinim," gibi cümleler, ebeveynlerin sıklıkla karşılaştığı durumlardan biridir.
Çocukların yaşadıkları sosyal zorlukları ve duygusal iniş çıkışları paylaşmaya ihtiyaçları vardır. Ebeveyn olarak ilk görevimiz, onları yargılamadan dinleyebileceğimiz bir alan sunmak.
Açık uçlu oyuncakların belirli bir bitiş noktası yoktur. Bu yüzden çocuklar bu oyuncaklarla yaratıcılıklarını ve problem çözme becerilerini geliştirebilirler.
Eğer bir çocuk öfke nöbeti geçirirse, genellikle birisi görev taleplerini değiştirir, işi kolaylaştırır veya minimum uyum sağlamalarına razı olur. Bu da çocuğun bu davranışı tekrarlamasına yol açar.
Patlama sırasında çocuklar kontrolü kaybedebilirler, bu yüzden o an yapılacak fazla bir şey yoktur. Patlama geçtiğinde, kısa ve net cümlelerle durumu yönetin.
Son verilere göre, otizm spektrum bozukluğunun (OSB) ortalama tanı yaşı 5 veya 6 civarındadır, ancak 12 aylık kadar küçük çocuklarda bile tanı konulabilir.
alnız olmadığınızı unutmayın. Birçok genç, benzer kaygı bozukluklarıyla mücadele ediyor. Nasıl hissettiğinizi birine anlatmak cesaret gerektirebilir, ancak bu engeli aştığınızda sizi dinlemek ve destek olmak isteyen insanlar olacaktır.
Instagram, Facebook ve benzeri platformlarda en çok zaman geçiren gençlerin, en az zaman geçirenlere göre %13 ila %66 daha yüksek oranda depresyon yaşıyor.
Doğru stratejilerle sınıf ortamını daha verimli hale getirebilir ve çocuğunuzun potansiyelini en üst düzeye çıkarmasına yardımcı olabilirsiniz
DEHB'li çocuklar genellikle yaratıcı, mükemmel problem çözücüler ve sıradışı düşünen bireylerdir.
"Öfke nöbetleri ve krizler, tıpkı ateş gibi, birçok farklı problemden kaynaklanabilir ve onları durdurmak için neyin tetiklediğini anlamamız gerekir."
Çocuklar düzenli olarak duygusal patlamalar yaşıyorsa, ilk adım, çocuğunuzun davranışını tetikleyen şeyleri anlamaktır.
Dağınık yazı tembellik işareti olarak görebileceğini unutmayın. Ancak genellikle durum böyle değildir.
"Onun tek annesi/babası sizsiniz". O değil, "biz" değişirsek; çocuklarımızın da gelişip büyüyebileceği sağlıklı bir alan yaratabiliriz.
"Psikiyatrik bir durum yok ya, biz psikoloğa gittik." Bu, duyduğumuz en yaygın yanlışlardan biri. Görmezden gelmek sadece sorunu büyütür.
"Zorlandığını gördüğünüzde" önyargılarınızı ve korkularınızı bir yana bırakın. Psikolojik destek almasını sağlayın.
Davranım bozukluğu, çocukların kasıtlı zarar verme ve kuralları çiğneme gibi davranışlarla kendini gösterir ve duygusuz-empati yoksunu özellikler içerebilir.
Çocuklarda OKB, tekrar eden düşünceler (obsesyonlar) ve zorlayıcı davranışlarla (kompulsiyonlar) kendini gösterir, terapi ve bazen ilaç tedavisi ile yönetilebilir.
Karşıt olma-karşı gelme bozukluğu (KOKGB), çocukların otoriteye karşı sürekli olarak tartışma ve inatçılık sergilemesiyle kendini gösterir; tedavi için davranış terapisi önerilir.
Çocuk istismarı ve şiddet, çocukların fiziksel ve duygusal gelişimini olumsuz etkiler, ancak doğru destekle çocukların toparlanması mümkündür.
DEHB, çocukluk döneminde başlayan ve dikkat, hiperaktivite, dürtüsellik gibi zorluklarla kendini gösteren bir bozukluktur, ancak doğru tedavi ile yönetilebilir
Disleksi, okuma ve yazmada zorluklara yol açan kalıcı bir durumdur, ancak doğru yöntemlerle bireylerin gelişimi desteklenebilir.
İfade edici dil bozukluğu, çocukların düşüncelerini anlatmada zorluk yaşadığı bir durumdur ve erken müdahale ile çözülebilir.
Çocuklarda depresyon ciddi bir sağlık sorunudur, erken teşhis ve tedavi ile hayat kalitesi artırılabilir, ancak toplumda bu konuda farkındalık yeterli değildir.
Normal kaygı, günlük yaşamın bir parçasıyken, kaygı bozukluğu daha yoğun ve sürekli bir problem olarak günlük hayatı etkiler.
"Otizm (ASD), sosyal iletişim ve davranışlarda zorluklara yol açan nörolojik bir bozukluktur. Erken teşhis ve doğru tedaviyle bireylerin bağımsız yaşam sürmeleri desteklenebilir."
"Çocuklarda uyku düzeni ve sağlıklı alışkanlıklar, gelişim için kritik önemdedir. Yaşa göre uyku süreleri ve sağlıklı uyku rutinleri ile çocukların uykusunu optimize edin."
"Zihinsel yetersizlik, bireyin bilişsel ve günlük yaşam becerilerinde zorluklar yaşadığı bir durumdur. Erken teşhis ve doğru destek, bireyin bağımsız bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir."
"Çocuklarda anksiyete belirtilerini nasıl fark edebileceğinizi ve evde, okulda nasıl yardımcı olabileceğinizi keşfedin. Stratejiler ve ipuçları ile çocuğunuzu destekleyin."

Dr. Ayşegül Tonyalı

Çocuk ve ergen psİkiatrİstİ

Çocuğunuzun Yardıma İhtiyacı Olup Olmadığını Değerlendirirken Dikkate Almanız Gerekenler:

1. Sizi Endişelendiren Davranışlar Neler?

  - Durumu net bir şekilde değerlendirmek için, endişelendiğiniz şeyleri spesifik olarak gözlemleyip not etmek önemlidir. "Sürekli yaramazlık yapıyor!" veya "Hiç söz dinlemiyor." gibi genel ifadelerden kaçının. Bunun yerine, "Öğretmeni, söz almayı bekleyemediğini söylüyor." veya "Bir etkinliği bırakıp diğerine başlaması istendiğinde üzülüyor." gibi belirli davranışları düşünün.

2. Ne Sıklıkta Oluyor?

  - Çocuğunuz üzgün veya umutsuz görünüyorsa, bu haftada bir mi oluyor yoksa çoğu zaman mı? Öfke nöbetleri yaşıyorsa, ne zaman meydana geliyor? Ne kadar sürüyor? Birçok problemli davranış—korkular, dürtüsellik, sinirlilik, itaatsizlik—bütün çocukların ara sıra sergilediği davranışlardır, bu yüzden süresi ve şiddeti genellikle bir bozukluğu belirlemede kilit faktörlerdir.

3. Bu Davranışlar Yaşına Göre Tipik Olmayan Davranışlar mı?

  - Çocuklar ve gençler geniş bir davranış yelpazesi sergilediği için, normal yaramazlık veya normal kaygı ile ciddi bir sorunu ayırt etmek zor olabilir. Çocuğunuzu sık sık gören bir profesyonelle—örneğin bir öğretmen, okul psikoloğu veya pediatristle—gözlemlerinizi paylaşmak, çocuğunuzun davranışlarının yaş grubunun tipik aralığının dışında olup olmadığı konusunda bir perspektif kazanmanıza yardımcı olabilir. Diğer birçok çocuktan daha mı korkulu, daha mı itaatsiz, öfke nöbetlerine daha mı yatkın?

4. Ne Kadar Süredir Devam Ediyor?

  - Birkaç gün veya hatta birkaç hafta süren problemli davranışlar genellikle stresli bir olaya verilen tepkilerdir ve zamanla kaybolabilir. Bir çocuğu teşhis etmenin bir parçası, kısa vadeli tepkileri elemek ve muhtemelen müdahale gerektirmeyen durumları belirlemektir.

5. Hayatını Ne Kadar Etkiliyor?

  - Çocuğunuzun yardım gerektirip gerektirmediğini belirlemenin belki de en büyük ölçütü, semptom ve davranışlarının onun yaşına uygun şeyleri yapmasını ne kadar engellediğidir. Aile içinde huzursuzluğa neden olup çatışma yaratıyor mu? Okulda zorluk çekmesine veya arkadaşlarıyla geçinememesine yol açıyor mu? Eğer bir çocuk yapmak istediği şeyleri yapamıyorsa, akranlarının keyif aldığı birçok şeyden zevk alamıyorsa veya öğretmenleri, aile üyeleri ve arkadaşlarıyla geçinemiyorsa, yardıma ihtiyacı olabilir.